Wolfgang Smith 1 Türkçesi: Ali Sebetci İnsanoğlu çok eski zamanlardan beri dünyaya gerçekten baktığını varsayıyordu, yani algıladığımız nesnelerin ‘zihinsel’ değil de ‘gerçek’ olduğunu. Yarı karanlıkta bir halatı yılan zannetmek gibi yanlış algılar tabi ki mümkündü, ancak algının hatalı gerçekleşmesine neden olan şartların normalde onun doğru çalıştığını ispatladığı düşünülüyordu. Ayrıca görsel algıyla ilgili bu realist anlayış, Aydınlanma diye bilinen döneme kadar sadece sıradan ve eğitimsiz insanların değil öncü filozofların da benimsediği bir şeydi. Şüphesiz aykırı düşünceler de vardı: söz gelimi Democritus, “ renk, tat ve acının ” sadece varmış gibi göründüğünü, “ aslında sırf atomların ve boşluğun mevcut olduğunu ” iddia ediyordu. Ancak bu düşünce antik dönemin egemen okulları tarafından kararlı bir şekilde reddedildi. Fakat Aydınlanma ile birlikte bu heterodoks Weltanschauung (dünya görüşü) Batı medeniyetinin eğitimli tabakası arasında neredeyse evrensel bir kabule ma...
Payıma Düşeni Paylaşayım Diye