Ana içeriğe atla

Bilfiil ve Bilkuvve Sonsuzluk Anlayışları






Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bir Atomu Görebilir Miyiz?

Alex Klotz 1 Türkçesi: Ali Sebetci Atomların nasıl göründüğünü [araştırmak] için internete baktığınızda şunlara benzer resimler bulursunuz: Bir STM görüntüsü Üst: Bir organik molekülün görsel modeli. Alt: Aynı organik molekülün AFM görüntüsü Bir nanoparçacığın TEM görüntüsü Bu yazıda, bu görüntülerin nasıl elde edildiğinden, tam olarak neye baktığımızdan ve bir atomu görmenin gerçekte ne anlama geldiğinden bahsedeceğim. Gözlerinizle Görün [Yazının başlığındaki] itibari sorunun cevabı “görmek” ile aslında ne demek istediğimize bağlıdır. Bir nesneyi, ondan yayılan veya yansıyan ışık gözlerimize ulaştığında ve [ilgili] sinyal beynimize iletildiğinde görürüz. Çıplak insan gözünün çözünürlüğü yaklaşık 100 mikrondur. Bir atomu diğerinden tefrik eden boyut yaklaşık bir nanometrenin onda biri kadardır ve bir milyon atom genişliğindeki bir toz zerresini zar zor görebiliriz. Dolayısıyla hayır, bir atomu bu anla...

Kuantum Fiziği ve Metafizik

Ali Sebetci Malum, felsefenin metafizik tabir edilen bir alanı var. Metafizik ile kuantum fiziğinin özdeş olduğunu ya da kuantum "mantığının" tüm metafiziği kapsadığını düşünmek bana sorarsanız çok doğru olmaz. Kuantum dili metafiziği anlamada ve anlatmada çok yardımcı olabilir ama fiziksel ve/veya kuantum fiziksel varlık alanı ile metafiziksel varlık alanları birbirleriyle örtüşmezler. Hatta MIT ve UCLA de hocalık yapmış, hem çok ciddi bir matematik ve fizikçi hem de çok sıkı bir katolik olan Wolfgang Smith'e göre Tanrı, ahiret, semavi alem, ontolojik olarak yaşadığımız cismani dünyanın üzerindeyken, gerek klasik gerekse kuantum mekaniksel fiziğin tasvir ettiği dünya cismani dünyanın altındadır. Smith, bu düşüncesini The Quantum Enigma adlı eserinde ayrıntısıyla anlatıyor. Bu kitap, dalga fonksiyonu çöküşünü Aristotelyen hilomorfizme bağlayarak kuantum mekaniğinin geleneksel dini dünya görüşüne uyumlu bir yorumunu sunuyor. Din-bilim ilişkisi, Amerikan ilahiyatç...

Cismani Dünyayı Mı Algılıyoruz?

Wolfgang Smith 1 Türkçesi: Ali Sebetci İnsanoğlu çok eski zamanlardan beri dünyaya gerçekten baktığını varsayıyordu, yani algıladığımız nesnelerin ‘zihinsel’ değil de ‘gerçek’ olduğunu. Yarı karanlıkta bir halatı yılan zannetmek gibi yanlış algılar tabi ki mümkündü, ancak algının hatalı gerçekleşmesine neden olan şartların normalde onun doğru çalıştığını ispatladığı düşünülüyordu. Ayrıca görsel algıyla ilgili bu realist anlayış, Aydınlanma diye bilinen döneme kadar sadece sıradan ve eğitimsiz insanların değil öncü filozofların da benimsediği bir şeydi. Şüphesiz aykırı düşünceler de vardı: söz gelimi Democritus, “ renk, tat ve acının ” sadece varmış gibi göründüğünü, “ aslında sırf atomların ve boşluğun mevcut olduğunu ” iddia ediyordu. Ancak bu düşünce antik dönemin egemen okulları tarafından kararlı bir şekilde reddedildi. Fakat Aydınlanma ile birlikte bu heterodoks Weltanschauung (dünya görüşü) Batı medeniyetinin eğitimli tabakası arasında neredeyse evrensel bir kabule ma...